b) Müteahhiruna Ait Eserler:
Konuların senedli bilgilerle işlenmesi
geleneğinin terkedildiği dönem eserlerinin müelliflerine Müteahhirun
denilmektedir. Hadis Usulünde mütekaddimun-müteahhirun sınırını Hatib Bağdadi
teşkil etmektedir. Hatib dahil, önceki usulcüler mütekaddimun, ondan sonrakiler
müteahhirun’dur.
1)
el-İlmâ’ fi Zabtı’r-Rivâyeti ve Takyîdi’l-Esmâ’: Müellifi el-Kadı İyaz (Ebu’l-Fadl)
İbnu Mûsa el-Yahsubî’dir (v.544/1149). Bu eserin diğer bir adı da el-İlma’ ilâ
Ma’rifeti Usûli’r-Rivaye ve Takyidi’s-Sema’dır. Bu kitap, Mağrib’te yazılmış ilk
hadis usulüdür. Seyyid Ahmed Sakr’ın tahkiki ile Kahire’de (1389/1970)
basılmıştır.
2)
Mâlâ Yeseu’l-Muhaddise Cehluh: Müellifi Ebu Hafs Ömer İbnu Abdil-Mecîd el-Meyâncî’dir.
(v.580/1184) adlı eseri te’lif etmiştir.
3)
Ulumu’l-hadis-Mukaddimetu İbni’s-Salah: Müellifi İbnu Salâh’tır (v.643/1245).
Usul-i hadîsle ilgili müstakil te’lîfât yavaş yavaş tekâmül ederek onu kemâlde
zirveye çıkaracak olan İbnu Salâh’a ulaşır. Adı Ebu Amr Osman İbnu Abdirrahmân
eş-Şehruzûrî olan İbnu Salâh, Şam’daki Eşrefiyye Dâru’l-Hadîsi’ne hadîs
müderrisi olarak tâyin edildiği zaman orada takrîr ettiği usûl-i hadîsle ilgili
ders notlarını Ulûmu’l-Hadîs ismi altında cem’etmiştir. Mukaddimeti İbni Salâh
adıyla da meşhûr olan bu eser, daha önce te’lif edilen emsâli kitaplarda dağınık
halde bulunan bütün mesâili bir araya getirir. Kitapta, hadîs ilminin 65 nevine
yer verir. Bunların tertibinde insicâm yok ise de şümûlce zenginliği sebebiyle
şöhret kazanarak bütün İslâm âlemine intişâr etmiştir. Kendinden sonra gelen
âlimler esere büyük alâka gösterdiler, ihtisârı el-şerhleri yapıldı. Nazma
çevrildi. Medreselerde ders kitabı olarak tâkip edildi. Böylece bu sâhanın temel
kitabı oldu.
İbnu’s-Salah’ın bu eseri, Ebu Amr Takiyyuddin
Osman b. Abdirrahman eş-Şehrizuri (v.643/1245) tarafından Eşrefiyye Daru’l-hadis’indeki
hocalık yıllarında ders notları olarak hazırlanmış, daha sonra bir araya
getirilmiştir. Bu sebeple konuların sıralanışında aksaklıklar görülür. Yazıldığı
günden beri büyük bir itibara mazhar olmuş bulunan Ulumu’l-hadis, Prof. Dr.
Nureddin Itr tarafından tahkikli olarak Haleb’te 1386/1966 yılında
yayınlanmıştır.
İbnu’s-Salah’tan sonraki usul müellifleri
çalışmalarını tamamen Ulumu’l-hadis’e dayandırmışlardır. Kimi onu ihtisar etmiş,
kimi nazma çekmiş, kimileri de bir çeşit tekmile anlamında nüket isimli eserler
yazmışlardır. Böyle olmakla beraber, usul edebiyatı arasında itibar görmüş
olmaları ayrıca kendilerinden bahsetmeyi gerekli kılmaktadır.
Bunun üzerine şerh, ihtisar veya nazm-nesirden
çalışma yapanlardan Zeynu’l-Irâkî (806/1403), Bedreddîn ez-Zerkeşî (v.794/1391),
İbn Hacer el-Askalâni (v.852/1448), Celaleddîn es-Suyûtî (v.911/1505), Bedreddin
Muhammed İbnu İbrahim İbni Cemâ’a (v.733/1332), Ebu’l-Fida İbnu Kesîr
(v.774/1372), Kasım İbn Katlûbiğa (v.879/1474), Sehâvî (v.902/1496) İbnu Dakîk
el-Îd (v.702/1302), Bulkînî (v.805/1402), Nevevî (v.676/1277) zikredilebilir.
İhtisarlardan bazılarının isimleri şunlardır:
a)
Mehâsinu’l-Istılah ve Tadmînu Kitâbı İbni’s-Salâh: Müellifi el-Hâfız Bulkînî’dir
(v.805/1402).
b)
İhtısâru Ulumi’l-Hadis: Müellifi Ebu’l-Fida İmaduddin İsmail İbn Kesir’dir
(v.774/1372). Ulumu’l-hadis’in tertibi bozulmadan yapılmış bir ihtisardır. İbn
Kesir, dağınık konuları bir araya getirmiş, el-Beyhaki’nin (v.458/1066) el-Medhal’inden
istifade etmek suretiyle bazı eksik gördüğü kısımları tamamlamıştır. Bu ihtisar
da gerek müstakil olarak gerekse el-Baisu’l-hasis adlı Ahmed Muhammed Şakir’e
ait şerhiyle birlikte müteaddid defalar basılmıştır.
c)
el-İrşâd fi İlmi’l-İsnâd- et-Takrîb ve’t-Teysîr li Ma’rifeti Süneni’l-Beşîr
en-Nezîr: Müellifi Yahya b. Şerefu’d-Din en-Nevevî’dir (v.676/1277). En-Nevevi’nin
gerek ihtisarda gösterdiği başarı, gerekse kendisinin hadis ilmindeki
tartışılmaz otoritesi et-Takrib’i başlı başına bir usul kaynağı haline
getirmiştir. Eser müstakillen basıldığı gibi Kirmani’nin Buhari Şerhi başında da
basılmış bulunmaktadır. Nevevî’nin bu eseri üzerine el-Irâkî, Sehâvî gibi bazı
hadîsçiler şerh yapmışlardır. En meşhuru Suyûtî’nin yaptığı Tedrîbu’r-Râvî Şerhu
Takrîbin-Nevevî’dir.
d)
Nuhbetu’l-Fiker Fi Mustalahı Ehli’l-Eser: Müellifi el-Hâfız İbnu Hacer el-Askalâni’dir
(v.852/1448). Ulumu’l-hadis’i esas alan bir özet çalışmasıdır. Ancak İbn Hacer,
konuları kendisine göre yeniden bir tertib ve tanzime tabi tutmuştur. Bu sebeple
de Ulumu’l-hadis’in ihtisarı olduğu hemen hemen belli olmayacak bir nitelik
kazanmıştır. İbnu Hacer Nuhbe’yi tekrar Nüzhetu’n-Nazar adıyla şerhetmiştir. Bu
eser Prof. Dr. Talat Koçyiğit tarafından türkçeye tercüme edilmiş ve 1971’de
Ankara’da basılmıştır. Nuhbetu’n-Nazar’ın üzerine de şerhler, hâşiyeler yapan,
onu nazma çeviren âlimler olmuştur. Aliyyu’l-Kâri (v.1014/ 1605), Abdurraûf el-Münâvî
(v.1031/1621) şerh yapanlar; Kemâlu’d-Din eş-Şemenî (v.821/1413) de nazm edenler
arasında zikredilebilir. eş-Şemenî’nin oğlu Ahmed, babasının nazmını el-Âli’r-Rütbe
fi Şerhi Nazmi’n-Nuhbe adıyla şerhetmiştir.
Nuhbe yazıldıktan sonra hadis usulü derslerinde
takib edilen kitap olmuş, usul konuları İbn Hacer’in tertib ve tanzimine göre
okunur ve okutulur hale gelmiştir. Üzerine şerhler ve haşiyeler yazılmıştır.
Ahmed Naim Bey de Tecrid Mukaddimesine Nuhbe’yi esas almıştır.
e)
Nazmu’d-Dürer fi İlmi’l-Eser: Müellifi Zeynu’d-Din el-Irâkî’’dir. İbnu Salah’ın
Mukaddimesi’ni elfiye tarzında nazma çevirenlerdendir. Irâkî sonra bu eserini
Fethu’l-Muğîs bi Şerhi Elfiyeti’l-Hadîs adıyla şerhetmiştir. Yine Irakî’nin,
Mukaddime’nin muğlak yerlerini açıklayan et-Takyîd ve’l-Îzâh Li-Mâ Utlika ve
Uğlika min Kitabı İbni’s-Salâh adlı kısa bir şerhi vardır.
4)
Tedribu’r-ravi fi şerhi Takribi’n-Nevevi: Müellifi Celaleddin es-Suyuti’dir
(v.911/1505). Suyuti’nin Takribu’n-Nevevi üzerine yazdığı bu şerh, müstakil bir
hadis usulü eseriymiş gibi itibar görmüştür. Bir anlamda kendisinden önceki
bütün usul eserlerine yazılmış toplu bir şerh demek olan Tedribu’r-ravi,
Abdulvehhab Abdullatif’in tahkiki ile ilk kez Kahire’de 1379/1959’da
basılmıştır. Değişik neşirleri bulunmaktadır.
5)
Kavâîdu’t-Tahdis min Fununi mustalahı’l-hadis: Müellifi Şeyh Cemaleddin
el-Kasimî’dir. (v.1332/1914) Kasimi tarafından önceki eserlerden yapılan
seçmelerle meydana getirilmiş olan eser, bu mahiyetine rağmen seçmede gösterilen
başarı dolayısıyla müstakil bir usul eseri gibi itibar görmüştür. Özellikle
kitabın son üçte birini teşkil eden fıkhu’l-hadis bahsi kitabın değerini bir kat
daha arttırmış bulunmaktadır. Kavaidu’t-tahdis Muhammed Behcet el-Baytar’ın
tahkiki ile Dımaşk’ta 1353/1925’de basılmıştır.
6)
Tevcîhu’n-Nazar ilâ Usuli’l-Eser: Müellifi Tâhir el-Cezâirî’dir (v.1338/1919
veya 1920). el-Hâkim Ebu Abdillah en-Neysâburî’nin (v.405/1014). Marifetu
Ulûmu’l-Hadîs adlı kitabını hülâsa etmiştir. Eser matbudur. Müsteşrik Goldzihez
(v. 1921) tarafından Almancaya da tercüme edilmiştir.
[1]
Günümüzdeki usul eserleri arasında Nureddin
Itr’ın Menhecu’n-nakd fi ulumi’l-hadis adlı kitabı zikredilmeye değer bir
muhtevaya sahip bulunmaktadır.
Müteahhiruna ait olarak kısa kısa tanıtmaya
çalıştığımız usul kaynaklarının ortak özellikleri olarak şu hususlara işaret
edilebilir:
a)
Konuları modern tarzda yani senedlerinden arındırılmış şekilde incelerler.
Sadece hadis olarak verdikleri misallerde sened görülür.
b)
Konuların münakaşasını yaparlar.
c)
Gelişmeleri de ihtiva ederler. Bu sebeple de en son yazılmış olanı en cami
olanıdır.
[2]
[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme
ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 1/480;
Sabahattin Yıldırım, Şamil İslam Ansiklopedisi: 6/258; İsmail Lütfü Çakan,
Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: 17-19.
[2]
İsmail Lütfü Çakan, Hadis Usulü, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Vakfı Yayınları: 19-20.